-
1 beast of prey
yırtıcı hayvan -
2 beast of prey
yırtıcı hayvan -
3 roofdier
yırtıcı hayvan s -
4 тискер-кайăк
yırtıcı hayvan -
5 Raubtiere
yırtıcı hayvan -
6 beast of prey
yirtici hayvan -
7 predaceous animal
yirtici hayvan -
8 predator
yirtici hayvan -
9 predator
yırtıcı hayvan -
10 хищник
-
11 δάμασμα
(yırtıcı hayvan), terbiye etme -
12 نمر
Iنَمِر1. kaplanAnlamı: kedigillerden, asya'da yaşayan çevik ve yırtıcı hayvan2. leoparAnlamı: postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçli memeli hayvan, pars3. parsAnlamı: kedigillerden postu benekli, yırtıcı, etçil bir hayvan4. panterAnlamı: parsIIنِمْر1. kaplanAnlamı: kedigillerden, asya'da yaşayan çevik ve yırtıcı hayvan2. leoparAnlamı: postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçli memeli hayvan, pars3. panterAnlamı: pars4. parsAnlamı: kedigillerden postu benekli, yırtıcı, etçil bir hayvan -
13 predator
n. yırtıcı hayvan* * *yırtıcı hayvan* * *['predətə](a bird, eg a hawk, or animal, eg a lion, that attacks and kills others for food.) yırtıcı (kuş/ hayvan) -
14 ببر
بَبْر1. kaplanAnlamı: kedigillerden, asya'da yaşayan çevik ve yırtıcı hayvan2. leoparAnlamı: postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçli memeli hayvan, pars3. parsAnlamı: kedigillerden postu benekli, yırtıcı, etçil bir hayvan4. panterAnlamı: pars -
15 câriha
arapça جارحه 1.yırtıcı kuş. 2.yırtıcı hayvan. -
16 звериный
vahşi hayvan(sıfat); dehşetli,müthiş* * *1) vahşi / yırtıcı hayvan °2) (жестокий, свирепый) canavarca3) разг. dehşetli; müthişзвери́ная тоска́ — dehşetli can sıkıntısı
-
17 whelp
n. yavru (yırtıcı hayvan), köpek yavrusu, enik, genç, delikanlı, saygısız genç————————v. yavrulamak, eniklemek* * *hayvan yavrusu -
18 зверобой
I м(yırtıcı hayvan / deniz hayvanı avlayan) avcıII м( трава) kılıçotu -
19 beast/bird of prey
(an animal, eg the lion, or a bird, eg the eagle, that kills and eats others.) yırtıcı hayvan -
20 predaceous animal
n. yırtıcı hayvan
- 1
- 2
См. также в других словарях:
yırtıcı hayvan — is., hay. b. Vahşi hayvan … Çağatay Osmanlı Sözlük
yırtıcı — sf. 1) Beslenmek için başka hayvanları parçalayarak yiyen (hayvan) 2) mec. Kan dökmekten, insan öldürmekten zevk alan (kimse) Uzun bir müddet insanın yırtıcı hayvanat cinsinden bir mahluk olduğunu ispat için binbir dereden su getirdi. Y. K.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayvan — is., Ar. ḥayvān 1) Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi. F. R. Atay 2) sf., mec. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse) 3) hkr. Kızılan bir kimseye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yabani hayvan — is. Ehlîleşmemiş, vahşi ve yırtıcı hayvanların genel adı … Çağatay Osmanlı Sözlük
HILAB — Yırtıcı hayvan veya yırtıcı kuş pençesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
câriha — (A.) [ ﻪﺣرﺎﺝ ] 1. yırtıcı kuş. 2. yırtıcı hayvan … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
vahşi — sf., Ar. vaḥşī 1) Yabani Adada vahşi bir kabile varmış, dikkatli davranalım. S. F. Abasıyanık 2) Yırtıcı (hayvan) 3) mec. Kaba, saygısız, uyum sağlayamayan (kimse) Birleşik Sözler vahşi hayvan vahşi orman … Çağatay Osmanlı Sözlük
böbür — is., hay. b., Far. bebr 1) Memelilerden, sıcak ülkelerde yaşayan, derisi benekli, yırtıcı hayvan (Hyrax syriensis) 2) mec. Böbürlenme, kibir Evet ağzı ile değilse de sakalı ile böyle der, kendine için için böyle bir üstünlük böbürü yaratırdı. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
canavar — is., Far. cānāver 1) Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek. F. N. Çamlıbel 2) Köpek balığı Balıklara canavar hücum etmesin diye göz kulak olurmuş. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cırnak — is., ğı, hlk. Yırtıcı hayvan tırnağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaplan — is., hay. b. Kedigillerden, enine siyah çizgili, koyu sarı postu olan, Asya da yaşayan çevik ve yırtıcı hayvan (Felis tigris) Birleşik Sözler kaplan atlaması kaplanboğan kaplan böcek kaplan derisi … Çağatay Osmanlı Sözlük